Hislon
Momentus
Freelook
Nautica
Santa Barbara
Vialux
Mascionni
Sergio Tacchini
Bigotti

ZAMAN NEDİR

ZAMAN KAVRAMI


Modern ansiklopedi Vikipediye göre zaman: “Zaman veya vakit, ölçülmüş veya ölçülebilen bir dönem, uzaysal boyutu olmayan bir süreklilik.” Şeklinde tanımlanır.

Bu konuda tarih boyunca zeki insanlar kafa yordular. Fizikçiler bir yönüyle felsefeciler başka bir yönüyle ilgilendi. Biz sadece ölçmekle yani geçen zamanı anlamakla ilgileniyoruz. Ama yine de bu işin felsefesine dair ilginç bulduğumuz bazı mesajları paylaşmak isteriz.

Örneğin “Interstellar” filminde galakside bir gezegende geçen her bir saatin bizim zamanımızda karşılığının bir yıl olduğu ve gezegene inen insanlar birkaç saat sonra gemiye döndüğünde gemide bekleyen arkadaşlarının yirmi yıl geçirmesi sadece bir kurgudan ibaret değildir. Bunun örnekleri kendi galaksimizde de mevcuttur.

Örneğin iki arkadaşın biri Merkür’e gitse biri dünyada kalsa iki yıl sonra bir araya gelseler Merkür de kalan yaklaşık 12 yıl yaşamış olurdu. Dünyada 2 yıl geçirmek Merkür’de 12 yıla denk geldiği söyleniyor. Başka bir örnek daha verelim; mesela bu iki kardeşten biri bu sefer Neptün’e gitse ve dünyadaki kalan kişi 165 yıl yaşadıktan sonra bir araya gelseler Neptün’deki arkadaş için bu sadece bir yıl demektir. Bu hesaplama gezegenlerin hızlarına yani güneş etrafındaki turunu tamamlama süresine göre hesaplanıyor. İşte zaman ve hız birbiri ile her zaman bağlantılı değerlendirilmiştir.

Bu konu Kuranı Kerim ve tefsirlerinde de çok ele alınmıştır. Mesela peygamberimizin Miraç olayı hakkında bir soru ve cevapta ilginç bir açıklama vardır. Konu kısaca şöyle Miraçta Peygamberimiz tüm kainatı görmüş Allah’ın huzuruna çıkmış ve bir anda geri gelmiştir. Normal şartlarda böyle bir yolculuk binlerce yıl sürmesi gerekmekle beraber birkaç dakikada gitmiş ve gelmiş denilmektedir. Bunun mantıksal bir açıklaması istendiğinde fizik kuralları ile birlikte şöyle harika bir örnekleme yapılmıştır.

Evet bu örnekleme bir saat üzerinden verilmiş bir örnektir. Saatin kadranı dünyanın yörüngesi genişliğinde. Ve üzerindeki ibreler 10 derece zamanı ölçen çok garip bir saatten bahsediliyor. Yazının orijinalini istifadenize arz ediyorum.

“Yine hatıra gelir ki, dersin: "Birkaç dakikada binler sene mesafeyi kat ‘etmek, aklen muhaldir?"

   Biz de deriz ki: Sâni'-i Zülcelal'in san'atında harekât, nihayet derecede muhteliftir. Meselâ: Savtın sür'atiyle; ziya, elektrik, ruh, hayal sür'atleri ne kadar mütefavit olduğu malûm. Seyyaratın dahi fennen harekâtı o kadar muhteliftir ki, akıl hayrettedir. Acaba latîf cismi, urûcda sür'atli olan ulvî ruhuna tâbi' olmuş; ruh sür'atinde hareketi nasıl akla muhalif görünür? Hem on dakika yatsan, bazı olur ki bir sene kadar hâlâta maruz olursun. Hattâ bir dakikada insan gördüğü rü'yayı, onun içinde işittiği sözleri, söylediği kelimatı toplansa, uyanık âleminde bir gün, belki daha fazla zaman lâzımdır. Demek oluyor ki: Bir zaman-ı vâhid, iki şahsa nisbeten, birisine bir gün, birisine de bir sene hükmüne geçer.

   Şu manaya bir temsil ile bak ki: İnsanın hareketinden, güllenin hareketinden, savttan, ziyadan, elektrikten, ruhtan, hayalden tezahür eden sür'at-i harekâtta bir mikyas olmak için şöyle bir saat farzediyoruz ki; o saatta on iğne var. Birisi, saatleri gösterir. Biri de, ondan altmış defa daha geniş bir dairede dakikayı sayar. Birisi, altmış defa daha geniş bir daire içinde sâniyeleri; diğeri, yine altmış defa daha geniş bir dairede sâliseleri ve hâkeza râbiaları, hâmiseleri, sâdise, sâbia, sâmine, tâsia, tâ âşireleri sayacak gayet muntazam azîm bir dairede birer ibre farz ediyoruz. Faraza saati sayan ibrenin dairesi, küçük saatimiz kadar olsa; herhalde âşireleri sayan ibrenin dairesi, arzın medar-ı senevîsi kadar, belki daha fazla olmak lâzım gelir. Şimdi iki şahıs farzediyoruz: Biri, saati sayan ibreye binmiş gibi o ibrenin harekâtına göre temaşa ediyor. Diğeri, âşireleri sayan ibreye binmiş. Bu iki şahsın bir zaman-ı vâhidde müşahede ettikleri eşya; saatimizle arzın medar-ı senevîsi nisbeti gibi, meşhudatça pekçok farkları vardır. İşte zaman, (Çünki) harekâtın bir rengi, bir levni yahut bir şeridi hükmünde olduğundan, harekâtta cari olan bir hüküm, zamanda dahi caridir. İşte bir saatte meşhudatımız, bir saatin saati sayan ibresine binen zîşuur şahsın meşhudatı kadar olduğu ve hakikat-i ömrü de o kadar olduğu halde; âşire ibresine binen şahıs gibi, aynı zamanda, o muayyen saatte Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, burak-ı tevfik-i İlahîye biner; berk gibi bütün daire-i mümkinatı kat'edip, acaib-i mülk ve melekûtu görüp, daire-i vücub noktasına çıkıp, sohbete müşerref olup, rü'yet-i cemal-i İlahîye mazhar olarak, fermanı alıp vazifesine dönebilir ve dönmüş ve öyledir. Sözler - 571”

Çok ilginç değil mi? İlk paragrafta şu sonuca varmış: “Demek oluyor ki: Bir zaman-ı vâhid, iki şahsa nispeten, birisine bir gün, birisine de bir sene hükmüne geçer.” Tek bir zaman dilimi iki farklı şahsa göre birisi için bir gün diğeri için bir yıl gibi olabiliyormuş.

Biz saatlerle sadece ortak zamanı ölçebiliriz ama sizin için hayatınızın en uzun günü mü olacağını veya o günün çabucak geçip gideceğini mi bilemiyoruz.

Sonuç olarak biz saati sadece bir aksesuar olarak görmüyoruz. Zaman denen muammayı ölçmeye yarayan harika makineler olarak görüyor ve öyle değer veriyoruz. Bu değeri işimize yansıttık. Bu nedenle www.essas.com.tr web sitesinde satışa sunulan tüm erkek kol saatleri ve kadın kol saatleri orijinal ve garantili saatlerdir. Beğenmeniz dileğiyle.


Essas Saat

Essas Saat


Hislon
Momentus
Freelook
Nautica
Santa Barbara
Vialux
Mascionni
Sergio Tacchini
Bigotti